“DEVLETLERİN REFAHI PARAYLA DEĞİL ADALETLE ÖLÇÜLÜR!”

Konuşmasına Konfüçyüs’ün 2500 yıl önce söylediği bir sözle başlayan Bülbül, şunları söyledi:“Devletlerin refahı parayla değil adaletle ölçülür. Bugün burada sadece para konuşmak, AKP’nin hukuksuzluk zulmü altında ezilen vatandaşa saygısızlıktır.”

Bülbül, iktidarın muhalefeti tasfiye etmek için yargıyı araçsallaştırdığını vurguladı:
“Sırf bir seçim daha kazanmak için Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu’nu saf dışı edebilmek adına kurulan yargı oyunları Türkiye’yi buraya getirdi. Adaletten muhalefetin payına düşen ‘düşman ceza hukuku’dur.”

“AİHM’İN KAPISINDA ADALET ARAYANLAR BUGÜN KARARLARI ÇÖPE ATIYOR”

Konuşmasında AİHM kararlarını hatırlatan Bülbül, iktidarın çelişkili tutumuna dikkat çekti:
“Bugün AİHM tarafından hakkında ihlal kararı verilen onlarca siyasetçi var. Zamanında Cumhurbaşkanı Erdoğan da 1999–2002 yılları arasında AİHM’e üç kez başvurmuştu. Dün kapısında adalet aradığınız AİHM bugün nasıl oldu da kararlarını buruşturup çöpe attığınız bir mahkemeye dönüştü?”

“VERA’NIN MEKTUBUNU OKUDUM: BİR ÇOCUĞUN BABASINA DUA ETTİĞİ BİR ÜLKE…”

Bülbül, tutuklu şehir plancısı Tayfun Kahraman’ın kızı Vera’nın babasına yazdığı mektubu göstererek Meclis’i derin bir sessizliğe gömdü:
“Vera 6 yaşında. Babasını sadece görüş kabinlerinde görebiliyor. ‘Baba, her akşam eve dönmen için Allah’a dua ediyorum’ diye yazmış. Soruyorum: Babasını görebilmek için her hafta Silivri’nin yolunu tutan 6 yaşındaki bir çocuk bu yaşananları hak ediyor mu? İstanbul 13 ve 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi hakimlerinde vicdan yok, onu anladık da sizin de mi hiç vicdanınız yok?”

“BU HUKUKSUZLUĞA DERHAL SON VERİLMELİ”

Bülbül, konuşmasının sonunda çağrısını açık ve net bir dille yaptı:
“19 Mart’ta siyasallaşan yargı darbesiyle haksız biçimde tutuklanan başta Cumhurbaşkanı Adayımız Ekrem İmamoğlu olmak üzere belediye başkanlarımız ve bürokratlar derhal tahliye edilmelidir.
Aynı şekilde Can Atalay, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Selçuk Kozağaçlı ve tüm siyasi tutsaklar da bir an önce serbest bırakılmalıdır. Türkiye bu hukuksuzluğu daha fazla taşıyamaz.”